90’lı Yıllarda Çocuk Olmak

*Süper Baba”nın müziğini flütle çalmışsanız
*Polis Akademisindeki her sesi çıkaran adama hayranlık duyuyorsanız
*Okulda kola kutusunu ezip mac yaptiysaniz (kızlar yan yatırıp üstüne tam ortasına ayagı yerlestirip ustune basıp yururlerdi, topuklu ayakkabı gibi olurdu)
*Bakkala gönderilmenin en güzel yanı küçük sarellenin dibini minik plastik kaşığıyla kazımak veya leblebi tozu yiyip konuşmaya çalışmaksa
*Aterideki ördek vurmaca oyununda silahın nasıl çalıştığına hala kafa yoruyorsanız
*Işıklı spor aykkabılar hava atmanın önemli bir unsuruysa
*Anne saat kaç, simiiit, birdir bir,çatlak patlak, yakan top gibi kalabalık oynanan sokak oyunlarından sonra anneniz sizi balkondan yemeğe çağırdıysa…
*Bir sanal bebeğiniz olduysa…
*Çizgifilm şarkılarının ingilizce veya japonca olsa da ezberlediyseniz…
*Kokulu silgiye, deftere, kaleme harçlığınızı yatırdıysanız…
*Sulugöz”ü düşününce bile ağzınız sulanıyorsa…
*”Hey Corç versene borç” deyince cevabı hemen yapıştırabiliyorsanız…
*Olacak O kadar, Yasemin”in penceresi, Hadi Anlat Bakalım, Adam Olacak Çocuk gibi programları hatırlıyorsanız…

*Süper Baba”nın müziğini flütle çalmışsanız

*Polis Akademisindeki her sesi çıkaran adama hayranlık duyuyorsanız

*Okulda kola kutusunu ezip mac yaptiysaniz (kızlar yan yatırıp üstüne tam ortasına ayagı yerlestirip ustune basıp yururlerdi, topuklu ayakkabı gibi olurdu)

*Bakkala gönderilmenin en güzel yanı küçük sarellenin dibini minik plastik kaşığıyla kazımak veya leblebi tozu yiyip konuşmaya çalışmaksa

*Aterideki ördek vurmaca oyununda silahın nasıl çalıştığına hala kafa yoruyorsanız

*Işıklı spor aykkabılar hava atmanın önemli bir unsuruysa

*Anne saat kaç, simiiit, birdir bir,çatlak patlak, yakan top gibi kalabalık oynanan sokak oyunlarından sonra anneniz sizi balkondan yemeğe çağırdıysa…

*Bir sanal bebeğiniz olduysa…

*Çizgifilm şarkılarının ingilizce veya japonca olsa da ezberlediyseniz…

*Kokulu silgiye, deftere, kaleme harçlığınızı yatırdıysanız…

Devamını Oku

Diğer Benzer Yazılar:


aawservice.exe Nedir?

Aawservice.exe dosyası Lavasoft AB şirketinin Ad-Aware 2007 programının bir parçasıdır. Önemli bir sistem parçası edğildir. Ama kaldırmadan önce dosyayı kullanan uygulama vs. gibi şeyler olmadığına dikkat ediniz, emin olunuz.
Bu aralar bilgisayar çok kasmaya başladı. Bende ctrl+alt+delete yaparak işlemlere baktım. AAWSERVİCE.EXE uygulamasının bellek kullanımı oldukça yüksekti. İşlemi sonlandır dediğimden sonra bilgisayarda gözle görülür bir rahatlama oldu. Eğer sizinde başınıza gelirse işlemler kısmından ilk olarak bu uygulamaya bakabilirisiniz 🙂

Aawservice.exe dosyası Lavasoft AB şirketinin Ad-Aware 2007 programının bir parçasıdır. Önemli bir sistem parçası edğildir. Ama kaldırmadan önce dosyayı kullanan uygulama vs. gibi şeyler olmadığına dikkat ediniz, emin olunuz.

Bu aralar bilgisayar çok kasmaya başladı. Bende ctrl+alt+delete yaparak işlemlere baktım. AAWSERVİCE.EXE uygulamasının bellek kullanımı oldukça yüksekti. İşlemi sonlandır dediğimden sonra bilgisayarda gözle görülür bir rahatlama oldu. Eğer sizinde başınıza gelirse işlemler kısmından ilk olarak bu uygulamaya bakabilirisiniz 🙂

Devamını Oku

Diğer Benzer Yazılar:


Atatürk’ün Okuduğu Kitaplar

ATATÜRKÜN KiTAPLIĞINDAKi TÜRKÇE VE OSMANLICA KiTAPLARDAN BAZILARI

Ahmet Vefik Paşa : Lehçe-i Osmani
Ahmet Vefik Paşa : Lehçe-i Osmani
Mehmet Salahi : Kamus-u Osmani
Avram Galanti : Türkçede Arabi ve Latin Harfleri ve imla Meselesi
Mehmet Ali : Tahsil-i Lisan-ı Alman
Nüzhet : Kendi Kendine Almanca
Ahmet Cevat : Türkçe sarf ve nahif
Kazım Nami : Türkçe Oku, Türkçe Yaz
Mithat Sadullah : Latin Harflerinin Türkçeye tatbiki
ibn Emin Mahmut Esat : Tarih-i Din-i islam
Osman Bin Süleyman : Kamus
Lütfullah Ahmet : Hayat-ı Hazret-i Muhammet
Abdunnaim Bin Hasan : Ceridetül Evail ve Hamidetül Evahir
Ahmet Halit : islam Büyükleri
Abdurrahmanil Cami : Tercüme-i Nefhatül insan
Mehmet Cemil : Hukuku Düvel
Katip Çelebi : Cihannuma
Feridun Bey : Feridun Bey Münşeatı
Mehmet Bin Sait : Kitabü’l Tabakatü’l-Kebir
Şemseddin Sami : Kamusu Alam (6 cilt)
Şemseddin Sami : Kamusu Okyanus
H.Z. Ülken : Aristo ****fizik
Süheyl Ünver : ibn-i Sina
Ahmet Rifat : Lügat-ı Tarihiye ve Osmaniye
M.Fuat : Amerika’da Tükler ve Gördüklerim
Rıza Tevfik : Kamus-u Felsefe
Cemal Paşa : Hatırat (1913 – 1922)
Mehmet Cemil : Sulhta ve Harpte Hukuku Düvel
Evliya Çelebi : Seyyahatname
Suphi : Tekmiletül’l-iber
Lütfi Simavi : Devr-i inkılap
Mustafa Necip : Selimname
Osmanzade Taib : Hakikatü’l Vüzera
Ahmet Saip : Vaka-i Sultan Aziz
Ahmet Hilmi : Tarih-i islam
Mazhar Fevzi : Hayr-i Sahil
Ziya Paşa : Endülüs Tarihi
Resulzade Mehmet Emin : Azerbaycan Cumhuriyeti
Ali Reşat : Tarih-i Osmaniye
Ali Reşat : Kurun-u Cedide Tarihi
Sebahattin : ittihat ve Terakki Cemiyetine Açık Mektuplar
Mahmut Esat : Tarih-i Dini islam
Ahmet Mithat : inkılap
Ahmet Cevdet : Kısas-ı Enbiya ve Tevarih-i Hulefa
Mustafa Efendi : Tarih-i Selanik
M. Şemsettin : islam Tarihi
Ahmet Rasim : Osmanlı Tarihi
Necip Asım : Türk Tarihi
Mustafa Nuri Paşa : Netayic-ül Vukuat
Mehmet Zihni : Neşahir-ün Nisa
Mehmet Şemsettin : Mufassal Türk Tarihi
Ziya Gökalp : Türk Medeniyeti Tarihi

Devamını Oku

Diğer Benzer Yazılar:


Ya Erkekler Olmasaydı!

Kadınlar bunaldıklarında devamlı olarak erkeklere saçını süpürge ettikleri halde yaranamadıklarından dert yanar; onları tembellikle ve iş becerememezlikle suçlarlar. Ama bu pek de adil bir suçlama değil.
Kadınların günlük yaşamda kullandıkları birçok âletin buluşu erkeklere ait… Erkekler buluşları ile kadınların ve doğal olarak kendilerinin de günlük yaşamlarını kolaylaştırmışlar.
DİKİŞ: Dikiş makinesini 1830’da Fransız Barthelemy Thimonnier icat etti. Makinede ayak pedalıyla döndürülen bir tekerlek iğneyi kaldırıp indiriyordu.
ÜTÜ: Henry Seely 1882’de elektrikli ütüyü icat ederek kor halinde kömür konularak ısıtılan ve kullanımı zor ütüler ile elbiselerin ütülenmesine son vermiş.
SÜPÜRGE: Temizliğin vazgeçilmezi elektrik süpürgesini de 1901’de Hubert Booth icat etti.
MİKSER: 1884 yılında Willis Johnson tarafından icat edildiği biliniyor.
MİKRODALGA FIRIN: Donmuş gıdaların ısıtılmasında kullanılan mikrodalga fırını 1945’te ABD’li Percy L. Spencer gerçekleştirmiş.

Diğer Benzer Yazılar:


Canon EOS 1000D

canon

Canon 1000D DSLR – Görüntü sabitleme
Kamera ve objektif kombinasyonu 4 adım görüntü sabitleme sağlayarak zayıf ışıkla aydınlatılmış ortamlarda dahi süper bir performans elde edilmesine olanak tanıyor. Canon yetkililerinden Mogens Jensen’in ürünle ilgili sözleri şöyle: “Canon EOS 1000D; ‘EOS sistemin üst seviyede adaptasyon ve görüntü kalitesini satın alınabilir bir pakette sunma’ gibi büyük bir fikirle üretilmiş küçük boyutlu bir fotoğraf makinesi. Yeni Canon EOS 1000D dijital fotoğraf makinemiz yaratıcı çekimler yapmak isteyen kullanıcıların D-SLR dünyasına adım atmaları için giriş seviyesinde mükemmel bir fırsat sunuyor.”

Canon EOS 1000D SLR – Entegre Temizleme Sistemi ve CMOS Sensör
Tüm EOS modellerinde olduğu gibi Canon EOS 1000D dijital SLR kamerada bünyesindeki tüm anahtar elemanlar en üst seviyede görüntü kalitesini sunmak amacıyla birbirleriyle en uyumlu şekilde çalışacak tarzda tasarlanmışlar. Daha yumuşak ve düşük noise değerli görüntüler için daha büyük piksellerden oluşan 10.1 megapiksel çözünürlüklü CMOS görüntü algılayıcı kırpılmalara rağmen A4 boyutlarında baskı almaya uygun yeterli çözünürlükte fotoğraflar üretiyor. Canon EOS 1000D kamerada görüntüleri sensöre bulaşan toz taneciklerinin olumsuz etkisinden koruyan EOS Integrated Cleaning System ( Entegre Temizleme Sistemi) azaltma, giderme ve püskürtmeden oluşan iç farklı yöntemle sensöre bulaşma olasılığı olan toz ve kir tanecikleriyle savaşıyor.

canon-1000d

Canon EOS 1000D detayları
• 10.1 megapiksel CMOS görüntü sensörü
• EOS Entegre Temizleme Sistemi
• DIGIC III görüntü işlemci
• 7 noktaya AF otomatik netleme
• 2.5 inç (6.4 cm) büyüklüğünde LCD ekran
• Saniyede 3 kare seri çekim hızı
• Live View canlı ön izlemeli çekim
• 450D benzeri fakat daha basit menü yapısı
• 540 gram civarında gövde ağırlığı
• Düşük satış fiyatı
• SD ve SDHC bellek kartı desteği
• Kompakt ve hafif gövde yapısı
• Digital Photo Professional RAW görüntü işleme yazılımı
• Tüm Canon EF ve EF-S objektiflerle uyum
• EX serisi tüm Speedlite flaş üniteleriyle uyum

Devamını Oku

Diğer Benzer Yazılar:


Home Sickness

homeEvinizden kilometrelerce uzağa gidiyorsunuz. Yepyeni ve bir o kadar da yabancı bir ortam. Aileniz, sevdikleriniz ve alıştığınız her şeyi arkanızda bırakıp, tek başınıza eğitim görmek üzere farklı bir kültüre giriyorsunuz. Bir anda ” buraya neden geldim” diye düşünmeye başlıyorsunuz. İşte o andan itibaren düşünebildiğiniz tek şey geri dönmek…

Endişe etmeyin, siz “ Ev Hastalığı” geçiriyorsunuz.. Ve eğer izin verirseniz kısa süre içinde geçip, gidecek…

Dünyadaki yaygın ismiyle “ Home Sickness “ tam olarak Türkçe’de Ev Hastalığı demek. Gerçekten de bir çeşit psikolojik hastalık hali. Alıştığı ortamdan uzun süre ayrı kalan kişilerde özellikle ilk bir hafta, 10 gün içinde görülen bizim tam “yoğun sıla özlemi” diye ifade edebileceğimiz bir durum. Ama sadece özlem olarak ifade etmek yetersiz kalıyor. Çünkü gerçek olan, bu özlem duygusunun yarattığı rahatsızlık ve mutsuzluk hissi.

Yurtdışına uzun süreli eğitime gidenlerde bu psikolojik durum hemen herkesin başına gelebiliyor. 17 yaşındaki bir lise öğrencisi “home sick” olabileceği gibi, 30 yaşındaki bir master öğrencisi de “ ev hastalığına” yakalanabiliyor. Yurtdışına gitmeyi çok istemiş olmanız, yıllarca Amerikan okullarında okumuş olmanız, ana diliniz gibi İngilizce biliyor olmanız bu durumu yaşamamanız için birer etken değil. Önceden uyarılmış olmanız ve böyle bir rahatsızlığı yaşamayacağınıza dair telkin yapmış olmanızda genellikle yeterli olmuyor. Gittikten sonra 10 gün içinde kendini gösteren bu ruh hali kimisinde günlerce süren ağlama krizlerine, kimisinde hiç bitmeyecekmiş gibi gelen şikayetlere, kimisinde de olayları çarpıtmalara kadar varıp, kişilerin sadece negatif gözlükler ile çevreye bakmalarını sağlayabiliyor. Ama ev hastalığına yakalananların en belirgin ortak noktası belki de gittikleri ilk günden itibaren şiddetle duydukları geri dönme arzusu.

Devamını Oku

Diğer Benzer Yazılar:


robots.txt Dosyasını Test Etme

robots.txt testi aracı, robots.txt dosyanızın sitenizdeki bir dosyaya veya dizine Googlebot’un erişimini yanlışlıkla engelleyip engellemediğini veya web’de görünmemesi gereken dosyaları Googlebot’un taramasına izin verip vermediğini gösterir. Önerilen bir robots.txt dosyasının metnini girdiğinizde bu araç bu metni, Googlebot ile aynı şekilde okur ve dosyanın etkilerini ve bulunan tüm sorunları listeler.

Bir sitenin robots.txt dosyasını test etmek için:

  1. Web Yöneticisi Araçları Ana Sayfası’nda, istediğiniz siteyi tıklayın.
  2. Site yapılandırması altında Tarayıcı erişimi‘ni tıklayın
  3. Henüz seçili değilse robots.txt testi sekmesini tıklayın.
  4. Robots.txt dosyanızın içeriğini kopyalayın ve ilk kutuya yapıştırın.
  5. URL’ler kutusunda test edilecek siteyi listeleyin.
  6. User-agen’lar listesinde istediğiniz user-agent’ları seçin.

Bu araçta yaptığınız hiçbir değişiklik kaydedilmeyecektir. Değişiklikleri kaydetmek için içerikleri kopyalamanız ve robots.txt dosyasına yapıştırmanız gereklidir.

Devamını Oku

Diğer Benzer Yazılar:


robots.txt Oluşturma Aracını Kullanarak Bir robots.txt Dosyası Oluşturma

  1. Web Yöneticisi Araçları Ana Sayfası’nda, istediğiniz siteyi tıklayın.
  2. Site yapılandırması altında Tarayıcı erişimi‘ni tıklayın.
  3. robots.txt dosyası oluşturun sekmesini tıklayın.
  4. Varsayılan robot erişiminizi seçin. Tüm robotlara izin vermenizi ve sitenize erişmesini istemediğiniz belirli botları hariç tutmak için sonraki adımı kullanmanızı öneririz. Böylece önemli tarayıcıların sitenizi taramasını yanlışlıkla engellemenizin neden olabileceği sorunları önlemiş olursunuz.
  5. Varsa, diğer kuralları belirtin. Örneğin, Googlebot’un sitenizdeki tüm dosyaları ve dizinleri taramasını engellemek için:
    1. Eylem listesinden İzin Verme seçeneğini belirtin.
    2. Robot listesinden Googlebot‘u tıklayın.
    3. Dosyalar veya Dizinler kutusuna / yazın.
    4. Ekle‘yi tıklayın. robots.txt dosyanızın kodu otomatik olarak oluşturulur.
  6. Dosyayı indirerek veya içeriği bir metin dosyasına kopyalayıp robots.txt olarak kaydederek robots.txt dosyanızı kaydedin. Bu dosyayı sitenizin en üst düzey dizinine kaydedin. robots.txt dosyası, etki alanının kök dizinine yerleştirilmeli ve “robots.txt” olarak adlandırılmalıdır. Botlar bu dosyayı yalnızca etki alanının kök düzeyinde kontrol ettiği için, alt dizinde bulunan bir robots.txt dosyası geçerli değildir. Örneğin, http://www.example.com/robots.txt geçerli bir yerdir ancak http://www.example.com/sitem/robots.txt geçerli bir yer değildir.

Devamını Oku

Diğer Benzer Yazılar:


robots.txt dosyası kullanarak sayfaları engelleme veya kaldırma

Bir robots.txt dosyası web’i tarayan arama motoru robotlarının sitenize erişimini kısıtlar. Bu botlar otomatiktir ve bir sitenin sayfalarına erişmeden önce, belirli sayfalara erişmelerini önleyen bir robots.txt dosyası olup olmadığını kontrol ederler. (Saygın robotların tümü bir robots.txt dosyasındaki yönergeleri gözetse de bazı robotlar yönergeleri farklı yorumlayabilir. Ancak, bir robots.txt dosyası dayatılamaz ve bazı spam göndericilerle diğer kötü amaçlı kişiler bu dosyayı göz ardı edebilir. Bu nedenle, gizli bilgileri şifreyle korumayı öneriyoruz.)

Yalnızca sitenizde arama motorlarının dizine eklemesini istemediğiniz içerik varsa, robots.txt dosyasına gereksinim duyarsınız. Arama motorlarının sitenizdeki her şeyi dizine eklemesini istiyorsanız, robots.txt dosyasına (boş olanına bile) ihtiyacınız yoktur.

Google, robots.txt tarafından engellenen içerik sayfalarını taramamasına veya dizine eklememesine karşın, URL’lerini web üzerindeki diğer sayfalarda bulduğu takdirde bu URL’leri dizine ekleyebilir. Sonuç olarak, sayfanın URL’si ve büyük olasılıkla bağlantı metni gibi halka açık olan veya Açık Dizin Projesi’ndeki (www.dmoz.org) başlık gibi diğer bilgiler Google arama sonuçlarında görüntülenebilir.

Bir robots.txt dosyası kullanmak için etki alanınızın köküne erişebilmeniz gerekir (emin değilseniz, web barındırıcınızdan bunu öğrenebilirsiniz). Bir alan adının köküne erişiminiz yoksa, erişimi robots meta etiketini kullanarak kısıtlayabilirsiniz.

Devamını Oku

Diğer Benzer Yazılar:


C (programlama dili)

c
AT&T Bell laboratuvarlarında, Ken Thompson ve Dennis M. Ritchie tarafından UNIX İşletim Sistemi’ ni geliştirebilmek amacıyla B dilinden türetilmiş yapısal bir programlama dilidir. Geliştirilme tarihi 1972 olmasına rağmen yayılıp yaygınlaşması Brian W. Kernighan ve Dennis M. Ritchie tarafından yayımlanan “C Programlama Dili” kitabından sonra hızlanmıştır. Günümüzde neredeyse tüm işletim sistemlerinin (Microsoft Windows, GNU/Linux, *BSD, Minix) yapımında %95′ lere varan oranda kullanılmış, halen daha sistem, sürücü yazılımı, işletim sistemi modülleri ve hız gereken heryerde kullanılan oldukça yaygın ve sınırları belirsiz oldukça keskin bir dildir. Keskinliği, programcıya sonsuz özgürlüğün yanında çok büyük hatalar yapabilme olanağı sağlamasıdır.
Programlamanın gelişim süreciyle beraber programlamanın karmaşıklaşması, gereksinimlerin artması ile uygulama programlarında nesne yönelimliliğin ortaya çıkmasından sonra C programcıları büyük ölçüde nesne yönelimliliği destekleyen bir alt küme C++ diline geçmişlerdir.
Dilin erken tarihi
C’nin ilk gelişme safhaları 1969 ile 1974 arasında AT&T Bell Laboratuvarları’nda gerçekleşti. Ritchie’ye göre, en yaratıcı devre 1972 idi. Dilin pek çok özelliği “B” adlı bir dilden türediği için, yeni dile “C” adı verildi. “B” adının kökeni konusunda ise söylentiler değişik: Ken Thompson B’nin BCPL programlama dilinden türediğini söylemektedir, ancak Thompson eşi Bonnie’nin onuruna adını Bon koyduğu bir programlama dili de geliştirmiştir.
1973’e kadar C yeterince güçlü bir hale gelmiş ve ilk başta PDP-11/20 assembly dili ile yazılan UNIX’in çekirdeğinin büyük kısmı C ile yeniden yazılmıştı.
Böylece UNIX, çekirdeği bir assembly dili ile yazılmayan ilk işletim sistemlerinden biri olmuştu.
Dilin erken tarihi
C’nin ilk gelişme safhaları 1969 ile 1974 arasında AT&T Bell Laboratuvarları’nda gerçekleşti. Ritchie’ye göre, en yaratıcı devre 1972 idi. Dilin pek çok özelliği “B” adlı bir dilden türediği için, yeni dile “C” adı verildi. “B” adının kökeni konusunda ise söylentiler değişik: Ken Thompson B’nin BCPL programlama dilinden türediğini söylemektedir, ancak Thompson eşi Bonnie’nin onuruna adını Bon koyduğu bir programlama dili de geliştirmiştir.
1973’e kadar C yeterince güçlü bir hale gelmiş ve ilk başta PDP-11/20 assembly dili ile yazılan UNIX’in çekirdeğinin büyük kısmı C ile yeniden yazılmıştı.
Böylece UNIX, çekirdeği bir assembly dili ile yazılmayan ilk işletim sistemlerinden biri olmuştu.

Diğer Benzer Yazılar: