McDonald’s

İlk McDonald’s restoranı, 1940 yılında Dick ve Mac McDonald tarafından California San Bernardino’da açıldı.
McDonald’s bugün, 118’den fazla ülkede 32.000’den fazla restoranla hizmet veriyor. Bunların 13.000’den fazlası Amerika dışında bulunuyor. Restoranların yaklaşık %70’i işletmeciler, diğerleri ise McDonald’s şirketinin kendisi tarafından çalıştırılıyor. Her gün dünyada ortalama 58 milyon insan McDonald’s restoranlarını ziyaret ediyor. Dünyadaki McDonald’s restoranlarında çalışanların sayısı ise 1,6 milyonu geçiyor. ABD’de nüfusun %98’i yılda en az bir kere McDonald’s’a gidiyor.
Dünya genelinde McDonald’s faaliyetleri, şirketin ABD’de Chicago yakınlarında Oak Brook’taki merkezinden yönetiliyor. McDonald’s’ın yine Oak Brook’ta bulunan uluslararası eğitim merkezi Hamburger Üniversitesi’nde de her yıl, dünyanın her köşesinden binlerce McDonald’s işletmeci ve çalışanı, “hamburger işi”nin inceliklerini öğreniyor.
Avustralya’dan Brezilya’ya uzanan dünyanın en büyük restoranlar zinciri McDonald’s’ın öyküsü için buraya tıklayın! MCDONALD’S STANDARTLARI
Dünyanın her köşesinden milyonlarca insanın McDonald’s’ı tercih etmesinin çok önemli bir nedeni var: McDonald’s Standartları.
McDonald’s Standartları, 1954 yılında, müşteri mutluluğuna ulaşan tek yolun, ödün verilmeyen kalite, başarılı servis ve tüm ayrıntıları kapsayan bir temizlikten geçtiğini gören Ray Kroc tarafından oluşturuldu. Ve o günden bugüne, McDonald’s sistemini geliştirmeye yönelik her adım, bu standartlar etrafında şekillendirildi, bu standartlara bağlı kalınarak atıldı. İşte McDonald’s farkını, tüm dünyadaki McDonald’s restoranlarında aynı şekilde uygulanan bu standartlar yaratır.
McDonald’s’ta kalite, ürünlerin belirlenen standartlara uygun ve en iyi malzemeler kullanılarak hazırlanması; ürünlerin sağlık ve lezzetini koruyan yöntemlerle ve gıda güvenliğini temel alan prosedürlerle müşterilere sunulması demektir.
McDonald’s’ta servis, hızlı, samimi ve naziktir. Servisin her zaman müşteri beklentilerine uygun bir şekilde gerçekleştirilmesi için, ekip üyelerinden müşteri gibi düşünmeleri istenir.
McDonald’s’ta temizlik, restoranların tüm birimleri ve personelin yanı sıra restoranların yakın çevresini de kapsayan bir anlayışla ele alınır ve gerçekleştirilir. Temel hedef, McDonald’s müşterilerinin daha restorana girmeden temizliği hissetmesidir.
McDonald’s’ta değer kavramı ise taze, sıcak ve lezzetli ürünleri, müşterilere, keyif alacakları bir ortamda, mümkün olan en hoş şekilde ve en uygun fiyatlarla sunabilmek anlamına gelir. BIG MAC ENDEKSİ
Big Mac Endeksi, The Economist Dergisi tarafından takas teorisini herkes için daha anlaşılabilir kılmak amacıyla ortaya çıkarılmıştır. Bu endeksin, dünyanın hızlı servis sembolü üzerine kurulan ilk finansal gösterge olduğu söylenebilir. 1986 yılında, farklı ülkelerin para birimlerinin birbirlerine olan oranlarını gözlemlemek amacıyla oluşturulan Big Mac Endeksi, uluslarası ekonominin en eski temellerinden birine dayanıyor: Satın Alma Gücü Paritesi. Bu teoride 1 doların her ülkede aynı satın alma gücüne sahip olduğu varsayılıyor. Teorinin savunucuları, uzun dönemde her ülkede para birimlerinin alışveriş sepetlerine aynı miktarda mal dolduracak şekilde dengelenmesini bekliyorlar.
Big Mac Endeksi, dolar karşısında diğer para birimlerinin değerlerini hesaplamanın kolay bir yolu olduğunu kanıtlaması nedeniyle, kısa zamanda ekonomistler tarafından sıkça başvurulan bir endeks haline geldi.
Teoride söz konusu ‘alışveriş sepetimiz’de, McDonald’s tarafından 100’den fazla ülkede üretilen dünyaca ünlü Big Mac bulunuyor. Big Mac Satın Alma Gücü Paritesi’ne göre, dünyanın diğer ülkelerinde satın aldığınız hamburger Amerika’da aldığınız ile aynı fiyatta olmalıdır. Hamburgerlerin satış fiyatlarını karşılaştırdığımızda ise bir ülkenin para biriminin gerçek değerinin üstünde veya altında olması gerektiğini anlayabiliyoruz. Big Mac Satın Alma Paritesi, hamburgerlerin tüm ülkelerde aynı olduğunu varsaydığımız satış değeri. Örneğin, Endonezya’daki Big Mac’in yerel satış fiyatını Amerika’daki fiyata böldüğümüz takdirde bir dolar karşılığı bulduğumuz sayı 3,9 rupi.
Endeks, yıllar önce ortaya çıktığında doların satın alma gücündeki değişkenliği göstermeyi hedefliyordu. 1993’ten itibaren ise dolar karşısındaki diğer para birimlerinin de satın alma gücününde bir göstergesi olarak değiştirildi.
Big Mac Endeksi’nde bu hesaplama yapılırken fiyatların ülkelere özgü ticari yönetmelikler, satış vergileri ve gümrük bedelleri gibi birçok değişkenden etkilendiğini göz önünde bulunduruluyor ve bu teorinin yaklaşık bir değer ortaya çıkardığı kabul ediliyor. Ancak parite, tüm sofistike teorilerin yanı sıra akılda bulunması gereken bir diğer yaklaşımdır. HAMBURGER UNİVERSİTESİ
McDonald’s sistemindeki en önemli unsurlardan biri eğitimdir. McDonald’s çalışanları ve işletmecileri, sistemi en mükemmel şekilde öğrenmek üzere yoğun bir eğitim programından geçerler. Her McDonald’s işletmecisi, restoranı faaliyete geçmeden önce 8-12 aylık bir eğitim alır. Bu eğitimin son aşaması ise Chicago’daki Hamburger Üniversitesi’dir.
Hamburger Üniversitesi, McDonald’s’ın tüm dünyadaki işletmeci ve üst düzey çalışanlarının, McDonald’s ürünleri konusunda uzmanlık eğitimi aldıkları bir eğitim merkezidir. Her yıl ortalama 3000 kişinin “İleri Derecede Operasyon” kursuna katıldığı Hamburger Üniversitesi, 1961 yılında Elk Grove-Illinois’ta kurulmuştur. İlk yıllarında tek bir laboratuvarda 10 kişiye eğitim verebilen Hamburger Üniversitesi, yıldan yıla geliştirilmiştir. 1968 yılında daha modern bir binaya taşınan merkez için, ilerleyen yıllarda yeni ve büyük bir kampüs inşa edilmiştir.
Hamburger Üniversitesi, 1983 yılından bu yana, Oak Brook-Illinois’ta kurulan bu kampüste eğitim vermektedir. İçinde amfitiyatro şeklinde tasarlanmış sekiz sınıf, sekiz seminer salonu, bir kütüphane, dört tam teçhizatlı laboratuvar, iki yapay gölün yer aldığı, ağaçlar içinde, 12.000 metrekarelik bir alanda kurulu bu kampüste, McDonald’s işletmeciliği tüm yönleriyle ele alınır. Üniversitede interaktif test yönteminden simültane çeviriye kadar, modern eğitim teknolojisinin tüm olanaklarından yararlanılır. Hamburger Üniversitesi’nde eğitim veren 20 profesör, restoran yönetiminin değişik kademelerinde hizmet vermiş kişilerdir. Üniversitede ayrıca, genel merkez kadrosundan da eğitmen olarak yararlanılır.
Burada aldıkları 2 haftalık eğitimi başarıyla tamamlayarak mezun olanlar, “hamburger uzmanı” olmanın ötesinde, dünyanın her köşesinden gelen binlerce kişinin yer aldığı “büyük bir aile”yle önemli bir deneyimi paylaşma fırsatı bulurlar. TARİHÇE
İlk McDonald’s restoranı, 1940 yılında Dick ve Mac McDonald tarafından California San Bernardino’da açıldı. O zamanın modasına uygun olarak, “arabaya servis restoranı” olarak çalışmaya başlayan bu restoran uzun süre başarısını devam ettirdi. 1948’lere gelindiğinde, McDonald’s kardeşlerin artan rekabetle başa çıkabilmek için geliştirdikleri sistem, dünyanın en büyük “hızlı servis restoranı” zincirinin de doğmasına yol açtı. Kağıt bardak ve peçeteler ile servis yapmaya başlayıp, sundukları zengin menüyü hamburger, cheeseburger, patates kızartması, içecek ve tatlı ile kısıtlayarak menüdeki çeşitliliği azalttılar ve hamburgerin fiyatını yarı yarıya düşürdüler. Mutfak düzeni, az sayıda eleman ile verimli çalışma sistemi esasıyla tekrar düzenlendi. Bunun yanı sıra arabaya servis yerine, self-servis ve paket servise yöneldiler. Böylece, artık sadece gençlerin değil, çocuklu ailelerin de uğrak yeri olmaya başladılar. Kısa zamanda bu düzen ile yüksek cirolara ulaşmayı başardılar.
Kullandıkları milk-shake makine sayısını 8’den 10’a çıkarmak için, bir milk-shake makinesi satıcısı olan Ray Kroc’a başvurduklarında, Ray Kroc oldukça şaşırdı. Sadece bir restoran için 10 milk shake makinesi, inanılması güç bir kapasite anlamına geliyordu. 1950’li yılların başında Ray Kroc bu restoranı gözleri ile görmek için California’ya gitti.
Bu düzen ile çalışan restoran sisteminde potansiyel gören Kroc, McDonald’s’ın ismini kullanma hakkını aldı. Illinois’te kendi restoranını açarak ilk McDonald’s işletmecisi olan Ray Kroc, McDonald kardeşlerin kurduğu sistemin ana yapısını korudu ve bu yapıya halen McDonald’s’ın kurumsal politikasının çekirdeğini oluşturan “Kalite-Servis-Temizlik” ilkelerini ekledi.
Bunu izleyen yıllarda Ray Kroc, Amerika Birleşik Devletleri’nin dört bir köşesine yayılan bir zincir yarattı. 1961 yılında ise McDonald’s’ın tüm isim haklarını satın alarak, o zaman pek çok kişinin hayal olarak kabul ettiği hedeflerini gerçekleştirmeye yöneldi. Restoran sayısının artması ile bu zinciri tek başına yürütmektense, çok gelişmiş bir “franchising” sistemine oturtmayı tercih etti.
1965 yılında McDonald’s halka açıldı ve 1966’da McDonald’s hisseleri, New York Borsası’nda işlem görmeye başladı. Bu, artık McDonald’s’ın ülke çapında büyük bir şirket, daha önceki yıllarda önemsenmeyen hızlı servis restorancılığının ise büyük bir işkolu olduğu anlamına geliyordu.
1970’li yıllar, McDonald’s için hızlı büyüme, gelişme ve yenilenme yılları oldu. McDonald’s bu yıllarda bir yandan kendini ABD dışına taşıyıp uluslararası bir şirket kimliği kazanırken, diğer yandan da iş yaşamında kadın-erkek eşitliği, çevre kirliliği, yardıma muhtaç çocuklar gibi toplumsal konularla ilgili çalışmalar yürütmeye başladı.
1980’lere gelindiğinde, McDonald’s dünyanın en büyük şirketleri arasında yer alıyor ve hisse senetleri New York’un yanı sıra Tokyo, Paris, Münih, Frankfurt ve Toronto gibi önemli ticaret merkezlerinin borsalarında da işlem görüyordu.
1990’ların başında McDonald’s, Rusya ve Çin gibi özel bir konuma ve farklı koşullara sahip iki pazara daha girerek, “dünya markası” olduğunu bir kez daha kanıtladı.
239px-McDonalds
İlk McDonald’s restoranı, 1940 yılında Dick ve Mac McDonald tarafından California San Bernardino’da açıldı.
McDonald’s bugün, 118’den fazla ülkede 32.000’den fazla restoranla hizmet veriyor. Bunların 13.000’den fazlası Amerika dışında bulunuyor. Restoranların yaklaşık %70’i işletmeciler, diğerleri ise McDonald’s şirketinin kendisi tarafından çalıştırılıyor. Her gün dünyada ortalama 58 milyon insan McDonald’s restoranlarını ziyaret ediyor. Dünyadaki McDonald’s restoranlarında çalışanların sayısı ise 1,6 milyonu geçiyor. ABD’de nüfusun %98’i yılda en az bir kere McDonald’s’a gidiyor.
Dünya genelinde McDonald’s faaliyetleri, şirketin ABD’de Chicago yakınlarında Oak Brook’taki merkezinden yönetiliyor. McDonald’s’ın yine Oak Brook’ta bulunan uluslararası eğitim merkezi Hamburger Üniversitesi’nde de her yıl, dünyanın her köşesinden binlerce McDonald’s işletmeci ve çalışanı, “hamburger işi”nin inceliklerini öğreniyor.
MC DONALD’S STANDARTLARI
Dünyanın her köşesinden milyonlarca insanın McDonald’s’ı tercih etmesinin çok önemli bir nedeni var: McDonald’s Standartları.
McDonald’s Standartları, 1954 yılında, müşteri mutluluğuna ulaşan tek yolun, ödün verilmeyen kalite, başarılı servis ve tüm ayrıntıları kapsayan bir temizlikten geçtiğini gören Ray Kroc tarafından oluşturuldu. Ve o günden bugüne, McDonald’s sistemini geliştirmeye yönelik her adım, bu standartlar etrafında şekillendirildi, bu standartlara bağlı kalınarak atıldı. İşte McDonald’s farkını, tüm dünyadaki McDonald’s restoranlarında aynı şekilde uygulanan bu standartlar yaratır.
McDonald’s’ta kalite, ürünlerin belirlenen standartlara uygun ve en iyi malzemeler kullanılarak hazırlanması; ürünlerin sağlık ve lezzetini koruyan yöntemlerle ve gıda güvenliğini temel alan prosedürlerle müşterilere sunulması demektir.
McDonald’s’ta servis, hızlı, samimi ve naziktir. Servisin her zaman müşteri beklentilerine uygun bir şekilde gerçekleştirilmesi için, ekip üyelerinden müşteri gibi düşünmeleri istenir.
McDonald’s’ta temizlik, restoranların tüm birimleri ve personelin yanı sıra restoranların yakın çevresini de kapsayan bir anlayışla ele alınır ve gerçekleştirilir. Temel hedef, McDonald’s müşterilerinin daha restorana girmeden temizliği hissetmesidir.
McDonald’s’ta değer kavramı ise taze, sıcak ve lezzetli ürünleri, müşterilere, keyif alacakları bir ortamda, mümkün olan en hoş şekilde ve en uygun fiyatlarla sunabilmek anlamına gelir.

Diğer Benzer Yazılar:


Bu Soruların Cevabı Yok

o

İnternet de yapılan araştırmalara göre bu sorunların cevapları yokmuş. Sizce de yok mu? Bazı sorunların cevabı var ama tam olarak yok detaylı açıklanacak şekilde. Herkese göre farklıdır tabi bilemeyiz…

şte son on yılda sorulmuş cevaplanamaz soruların ilk onu:
1. Hayatın anlamı nedir?
2. Tanrı var mı?
3. Sarışınlar daha mı çok eğlenir?
4. Kilo vermenin en iyi yolu nedir?
5. Uzayda hayat var mı?
6. Dünyanın en ünlü kişisi kim?
7. Aşk nedir?
8. Mutluluğun sırrı nedir?
,9. Tony Soprano öldü mü?
10. Ne kadar yaşayacağım?

İşte son on yılda sorulmuş cevaplanamaz soruların ilk onu:

1. Hayatın anlamı nedir?

2. Tanrı var mı?

3. Sarışınlar daha mı çok eğlenir?

4. Kilo vermenin en iyi yolu nedir?

5. Uzayda hayat var mı?

6. Dünyanın en ünlü kişisi kim?

7. Aşk nedir?

8. Mutluluğun sırrı nedir?

9. Tony Soprano öldü mü?

10. Ne kadar yaşayacağım?

Devamını Oku

Diğer Benzer Yazılar:


Bilgisayar Programcılığı Bölümü

BİLGİSAYAR PROGRAMCILIĞI PROGRAMIN AMACI
Toplumun hızla gelişen bilgisayar teknolojilerine uyum sağlayabilmesi için gerek duyulan bilgisayar ara elemanı yetiştirmektir. Bu programda  iş dünyasının gereksinim duyduğu, muhasebe uygulamalarında deneyimli, aynı zamanda kurumsal konuları da iyi bilen, iş yaşamı sürecinde karşılaşılabilecek bazı finansal ve hukuksal problemler karşısında hızlı ve doğru çözüm üretebilen nitelikli elemanlar yetiştirilmektedir. Teknik eleman açığının kapatılması amacı ile öğrencilerimize gerek sistem tasarımı, geliştirilmesi, gerekse bilgisayar ağları kurulması ve yönetimi, sistem ve veri tabanları yöneticiliği, internet sayfalarının hazırlanması ve sunumu alanlarında dersler verilmektedir. Ayrıca görsel programlama, veri tabanı yönetimi, internet programcılığı, işletim sistemleri, bilgisayar donanımı gibi bilişim teknolojilerinde en fazla gereksinim duyulan konular ders programlarına bağlı olarak öğrencilere aktarılmakta ve pratik sağlama açısından bu bilgiler bilgisayar laboratuarlarında yapılan uygulama ve proje çalışmaları ile pekiştirilmektedir.

Diğer Benzer Yazılar:


Hıçkırık Nedir? Nasıl Geçer?

Göğüs boşluğu ile karın boşluğunu birbirinden ayıran diyafram kasının birden kasılması sonucunda gerçekleşen ani soluk alımına hıçkırık denir. Bu arada ses tellerinin bulunduğu kısım kapanır ve buradan geçen hava ani olarak kesilir. Bu durum hıçkırınığın çıkardığı sesin nedenidir.
Hıçkırık Nedenleri
Nedenleri çok çeşitlidir. Bununla birlikte, fazla yemek, hazımsızlık, acı, baharatlı ve sıcak yemekler, alkollü ve asitli içecekler, mide gazı ve sinir rahatsızlıkları en sık rastlanılan nedenlerdir. Ayrıca, bazı beyin, kalp, karaciğer, bağırsak hastalıkları ile zatülcenp ve zatürrede de görülebilir. Bu nedenle sürekli ve uzun süren hıçkırıklarda bir doktora baş vurmak gerekir.
Hıçkırık Nasıl Geçer
Hıçkırığı önlemek için öncelikle yavaş yemek, acı ve baharatlı yiyeceklerden, alkollü ve gazlı içeceklerden uzak durmak gerekir.
Bu önlemlere rağmen oluşan hıçkırığı kesmek için pek çok yöntem uygulanmaktadır. Kese kağıdına nefes alıp vermek, nefesi tutmak, nefesi tutup su içmek gibi yöntemler uygulanabilir. Hıçkırığı kesmek için uygulanan yöntemler çoğunlukla nefes alımını kontrol etmekle ve sinirlerle ilgilidir.
Hıçkırık tutması başka bir hastalıktan kaynaklanıyorsa ya da kişiyi ciddi şekilde rahatsız edecek kadar oluyorsa tıbbi tedavi gerekir.
Göğüs boşluğu ile karın boşluğunu birbirinden ayıran diyafram kasının birden kasılması sonucunda gerçekleşen ani soluk alımına hıçkırık denir. Bu arada ses tellerinin bulunduğu kısım kapanır ve buradan geçen hava ani olarak kesilir. Bu durum hıçkırınığın çıkardığı sesin nedenidir.
Hıçkırık Nedenleri
Nedenleri çok çeşitlidir. Bununla birlikte, fazla yemek, hazımsızlık, acı, baharatlı ve sıcak yemekler, alkollü ve asitli içecekler, mide gazı ve sinir rahatsızlıkları en sık rastlanılan nedenlerdir. Ayrıca, bazı beyin, kalp, karaciğer, bağırsak hastalıkları ile zatülcenp ve zatürrede de görülebilir. Bu nedenle sürekli ve uzun süren hıçkırıklarda bir doktora baş vurmak gerekir.
Hıçkırık Nasıl Geçer
Hıçkırığı önlemek için öncelikle yavaş yemek, acı ve baharatlı yiyeceklerden, alkollü ve gazlı içeceklerden uzak durmak gerekir.

Diğer Benzer Yazılar:


Yıkın Heykellerimi

Ey milletim
Ben Mustafa Kemal’im
Çağın gerisinde kaldıysa düşüncelerim
Hala en hakiki mürşit değilse ilim
Kurusun damağım dilim
Özür dilerim
Unutun tüm dediklerimi
Yıkın diktiğiniz heykellerimi
Özgürlük hala
En yüce değer
Değilse eğer
Prangalı kalsın diyorsanız köleler
Unutun tüm dediklerimi
Yıkın diktiğiniz heykellerimi
Yoksa çağdaş medeniyetin bir anlamı
Ortaçağa taşımak istiyorsanız zamanı
Baş tacı edebiliyorsanız
Sanatın içine tüküren adamı
Unutun tüm dediklerimi
Yıkın diktiğiniz heykellerimi
Yetmediyse acısı şiddetin savaşın
Anlamı kalmadıysa
Yurtta sulh dünyada barışın
Eğer varsa ödülü silahlanmayla yarışın
Unutun tüm dediklerimi
Yıkın diktiğiniz heykellerimi
Özlediyseniz fesi peçeyi
Aydınlığa yeğliyorsanız kara geceyi
Hala medet umuyorsanız
Şıhtan şeyhten dervişten
Şifa buluyorsanız
Muskadan üfürükçüden
Unutun tüm dediklerimi
Yıkın diktiğiniz heykellerimi
Eşit olmasın diyorsanız kadınla erkek
Karaçarşafa girsin diyorsanız
Yobazin gazabından ürkerek
Diyorsanız ki okumasın
Kadınımız kızımız
Budur bizim alın yazımız
Unutun tüm dediklerimi
Yıkın diktiğiniz heykellerimi
Fazla geldiyse size
Hürriyet cumhuriyet
Özlemini çekiyorsanız
Saltanatın sultanın
Hala önemini anlayamadıysanız
Millet olmanın
Kul olun
Ümmet kalın
Fetvasını bekleyin şeyhülislamın
Unutun tüm dediklerimi
Yıkın diktiğiniz heykellerimi
RAHAT BIRAKIN BENİ

Ey milletim

Ben Mustafa Kemal’im

Çağın gerisinde kaldıysa düşüncelerim

Hala en hakiki mürşit değilse ilim

Kurusun damağım dilim

Özür dilerim

Unutun tüm dediklerimi

Yıkın diktiğiniz heykellerimi

Özgürlük hala

En yüce değer

Değilse eğer

Prangalı kalsın diyorsanız köleler

Unutun tüm dediklerimi

Yıkın diktiğiniz heykellerimi

Yoksa çağdaş medeniyetin bir anlamı

Ortaçağa taşımak istiyorsanız zamanı

Baş tacı edebiliyorsanız

Sanatın içine tüküren adamı

Devamını Oku

Diğer Benzer Yazılar:


12 Dev Adam Dünya İkincisi Oldu

12

İşte nefes kesen uzun bir aradan sonra Türkiye Basketbol Milli Takımımız dünya ikincisi oldu ve gümüş madalyayı aldı. Gerçekten onları tebrik ediyorum. Finale kadar yenilgisiz gelen Türkiye finalde Amerika ile karşılaştı. Aslında yenemeyeceğimiz takım değildi. Ama bir şekilde Amerika maçtaki üstünlüğünü kurdu ve 81-64 yenmeyi başardı. Olsun finale kadar yenilgisiz büyük bir başarıyla geldik ve insanlara basketbol sevgisini biraz daha kazandırdıklarına inanıyorum. Eskiden basketbol maçları bu kadar izlenmezdi. Şimdi ise bütün türbinler ve ekran başındaki tüm Türkiye bu maçları merakla bekliyordu. Umarız önümüzdeki dünya şampiyonu maçlarında yine güzel dereceler elde ederiz…

Devamını Oku

Diğer Benzer Yazılar:


Erkeğin Ayrılmak İstediği Nasıl Anlaşılır?

Telefon açmaz
Gün içinde telefonla konuşma sıklığınız azalmaya başladıysa ve artık arayan sadece sizseniz, ilişki için tehlike çanları çalıyor demektir. Bu, ilişkiden sıkılmanın hemen hemen ilk belirtisidir. Telefonda uzun sessizlikler oluyorsa, konuşma konusunda onun isteksiz olduğunu görüyorsanız, durup bir düşünmelisiniz. Sizi aramaması; artık daha az merak etmesi, daha az önemsemesi anlamına geliyor olabilir.
İş telefonundan aradığınızda telefonlarınıza çıkmama durumu da son zamanlarda sıklaştıysa, ilişkiyi gözden geçirme zamanı gelmiş demektir.
Şikayet eder
Ayrılmak isteyen erkek, sizin görünüşünüzden şimdiye dek hiç olmadığı kadar şikayet etmeye başlar. Özellikle de son zamanlarda biraz kilo aldıysanız… Eskiden “seni her halinle seviyorum” diyen erkek gitmiş, yerine size sürekli 10 üzerinde puan vermeye meraklı bir stil eleştirmeni gelmiş gibidir!
İlgisizleşir
Size karşı ilgisi buharlaşıp uçmuş gibidir. Mesela, artık hafta sonları evden erkenden çıkıp, eve sabaha karşı ya da ertesi gün gelmeye başlayabilir. Arkadaşlarıyla, özellikle de bekar olanlarla sizinle olduğundan daha fazla zaman geçirmeye başladıysa, bu işte bir iş olduğundan şüphelenmelisiniz. Demek ki sizin yanınızda onlarla olduğu kadar mutlu değil!
Kaçar
Tartıştığınızda ya da onun davranışlarından şikayetçi olduğunuzu söylediğinizde, sesinizi duymaya daha fazla tahammülü yokmuşçasına arabasına atlayıp uzaklara giderek uzun saatler geri dönmemesi de ayrılık isteği mesajı olabilir.
Konuşmak istemez
Sizinle konuşma konusunda eskiye oranla daha isteksizdir ayrılmak isteyen erkek. “Canını sıkan bir şey mi var?” diye sorduğunuzda, genelde “Yok bir şey” deyip kestirip atmak ister. Oysa bir zamanlar, yaşadığı en ufak sıkıntıyı dahi sizinle paylaşan bir erkek vardı hayatınızda…
Dokunmaz
Ayrılmak isteyen erkek, sevgi gösterme konusunda kendini tamamen geri çekmiş gibidir. Yüzünüze sevgi dolu bakışlar fırlattığı zamanlar çok geride kalmış gibidir… Sizi sevmesi için onu teşvik etmeye çalışsanız da fayda etmez. Ellerini alıp size dokunması için yönlendirmeye çalışırsınız, ama kendiliğinden size dokunmayı akıl etmez ya da istemez. Seks ise neredeyse artık hiç yaşanmıyordur aranızda.
Tahammülsüzleşir
En ufak bir şeyden tartışma çıkarma konusunda hiçbir fırsatı kaçırmaz hale gelmişse, bu adam sizden ayrılmayı kafasına koymuş demektir. Bu tartışmalarla hem size karşı tahammülünün kalmadığını hem de sizi yıldırmakta ısrarlı olduğunu görmelisiniz.
Sizi fark etmez
Bundan böyle sizdeki değişiklikleri fark etmez hale gelir ayrılmak isteyen sevgili. Ne saçınızın yeni modelini, ne de parfümünüzü değiştirdiğinizi anlar. Yüzünüzü estetikle tamamen değiştirseniz bile anlamayacak kadar ilgisiz hale gelmiştir artık size karşı. Siz artık onun hayatında görünmez biri gibisinizdir.
İnternette zaman geçirir
İnternette sörf yaparak geçirdiği süre eskiye oranla epey artmıştır. Bilgisayarın başında saatlerce oturur ve onu rahatsız etmenizi istemez. Ve tabii size de başka kadınlarla mesajlaştığı şüphesini duymak düşer.
Kendi dünyasında yaşar
Onun telefonla konuşma halini iyi gözlemleyin. Arkadaşlarıyla konuşurken bol bol kahkahalı bir sohbete bile dalmış olsa, telefonu kapatır kapatmaz ciddi bir ifadeye bürünür yüzü. Size karşı gülümsemek ve konuştuklarını paylaşmak istemediğini gösterir bu hareketler. Her ne kadar eskiden böyle olmasa da…
Telefonu çalsa da sizin yanınızda cevaplamak istemez. Sizi, özel dünyasından uzaklaştırmış gibidir.
İlişkiye ara vermek ister
…Ve artık bir gün size dönüp, ilişkiye ara vermeye ihtiyacı olduğunu söyler. Dikkat edin, ayrılık sözünü kullanmaz. Sanki ikiniz ayrı ayrı kısa bir tatile çıkıp sonra yeniden eskisi gibi ilişkinize devam edecekmişsiniz gibi bir ara vermekten söz eder. Hayatında bazı şeylerden sıkıldığını, kendisiyle ilgili sorunları olduğunu, bunları da yalnız kalarak halletmek istediğini söyler. Kendisiyle ilgili sıkıntıları yüzünden sizi de üzmek istemediğinden bahseder. Ama bir dakika, bu yalana inanmayacaksınız, öyle değil mi? ‘İlişkiye ara verme’ talebi, ayrılmak istediğine dair en büyük ipucudur. Ne yazık ki eşyalarınızı toplayıp terk etmenin zamanı gelmiş demektir! ,

Telefon açmaz

Gün içinde telefonla konuşma sıklığınız azalmaya başladıysa ve artık arayan sadece sizseniz, ilişki için tehlike çanları çalıyor demektir. Bu, ilişkiden sıkılmanın hemen hemen ilk belirtisidir. Telefonda uzun sessizlikler oluyorsa, konuşma konusunda onun isteksiz olduğunu görüyorsanız, durup bir düşünmelisiniz. Sizi aramaması; artık daha az merak etmesi, daha az önemsemesi anlamına geliyor olabilir.

İş telefonundan aradığınızda telefonlarınıza çıkmama durumu da son zamanlarda sıklaştıysa, ilişkiyi gözden geçirme zamanı gelmiş demektir.

Şikayet eder

Ayrılmak isteyen erkek, sizin görünüşünüzden şimdiye dek hiç olmadığı kadar şikayet etmeye başlar. Özellikle de son zamanlarda biraz kilo aldıysanız… Eskiden “seni her halinle seviyorum” diyen erkek gitmiş, yerine size sürekli 10 üzerinde puan vermeye meraklı bir stil eleştirmeni gelmiş gibidir!

İlgisizleşir

Size karşı ilgisi buharlaşıp uçmuş gibidir. Mesela, artık hafta sonları evden erkenden çıkıp, eve sabaha karşı ya da ertesi gün gelmeye başlayabilir. Arkadaşlarıyla, özellikle de bekar olanlarla sizinle olduğundan daha fazla zaman geçirmeye başladıysa, bu işte bir iş olduğundan şüphelenmelisiniz. Demek ki sizin yanınızda onlarla olduğu kadar mutlu değil!

Devamını Oku

Diğer Benzer Yazılar:


Kadınları Mutlu Etmenin Yolları

Bunların tamamı bence doğru 🙂

01. Saçlarını okşa,
02. Yücelt,
03. Şımart,…
04. Gözlerinin içine bak,
05. Geleceğe ait planlar yap,
06. Dil dök,
07. Yalvar,
08. Destek ol,
09. Yemeğe götür,
10. Alışverişe götür,
11. Tekneye bindir,
12. Güldür,
13. Zeka oyunları yap,
14. Müzik dinlet,
15. Teşvik et,
16. Teskin et,
17. Affet,
18. Hayran kal,
19. Banyosunu hazırla,
20. Güven ver,
21. Kapıyı tut,
22. Asansörde kat düğmesine bas,
23. Arabasının kapısını aç,
24. Isıt,
25. Sarıl,
26. Öp,
27. Ona hasta ol,
28. Kulağına fısılda,
29. Ayaklarına masaj yap,
30. Konsere götür,
31. Onu her yerde ve her zaman bekle,
32. Tanrıçan yap,
33. Onunla birlikte rejim yap,
34. Onunla birlikte spor yap,
35. O uyumadan uyuma,
36. O uyanmadan uyanma,…
….
1000. Ne istediğini önceden anla,
1001. Günde yedi kez özür dile,
1002. Sürekli onu dinle,
1003. Yorganı çekince ses etme,
1004. Yorganı titretme,…
….
6789. Spor araba al,
6790. Saat al,
6791. Yüzük al,
6792. Küpe al,
6793. Traş ol,
6794. Saç seklini değiştir,
6795. Kareli gömlek giy,
6796. Yemin et,
6797. Dayan,
6798. Katlan.

01. Saçlarını okşa,

02. Yücelt,

03. Şımart,…

04. Gözlerinin içine bak,

05. Geleceğe ait planlar yap,

06. Dil dök,

07. Yalvar,

08. Destek ol,

09. Yemeğe götür,

10. Alışverişe götür,

11. Tekneye bindir,

12. Güldür,

13. Zeka oyunları yap,

Devamını Oku

Diğer Benzer Yazılar:


Telefonunuz Ne Kadar Kaliteli?

Telefonun hangi ülkeye ait oldugunu bulmak artık çok kolay yıldız kare 06 kareyi tuşlayarak imei numarınızı ögrenioruz.
İlk 6 rakamdan sonraki 2 rakam hangisiyse burdan belirleyin. Örneğin 434566/10/678943/5 bu na göre
10=Finlandiya
20=Almanya
30=Kore
40=Çin
50=Brezilya, Amerika, Finlandiya
60=Çin,Meksika
70=Finlandiya
80=Macaristan,Azerbaycan

Diğer Benzer Yazılar:


Plajdaki Kum Nereden Gelir?

Kumsala vurup zamanla plajları oluşturan kumların büyük bir bölümü ölü deniz canlılarının çürümesi sonucu oluşmuş artıklardır. Birkaç milyon yıl gibi uzun bir zaman diliminde ölmüş deniz canlıları çürüyerek minnacık parçacıklara bölünmüşler ve denizdeki akıntı ve dalgalarla kıyılara taşınmışlardır. Dışarıdan kamyonla getirilip dökülmemişse eğer doğal plajlardaki kuma yakından baktığınızda parçalanmış deniz kabukları mercanlar vs olduğunu görürsünüz.

Plajdaki kum nereden gelir? Kumun bir başka kaynağı da toprak erozyonudur. Akarsular kum ve alüvyonları karaların içlerinden denize taşırlar. Zamanla bu taşınan kum ve mil kıyılarda birike birike kumsalları oluşturmuştur.

Devamını Oku

Diğer Benzer Yazılar: