Vancouver 2010

İşte Google’nin Vencouver 2010 kış olimpiyatları için yaptığı logo…

2010 Kış Olimpiyatları, ya da resmi adıyla XXI Kış Olimpiyat Oyunları 12 – 28 Şubat 2010 yılında Vancouver, British Columbia, Kanada’da düzenlenecek oyunlardır. Bazı yarışmalar yakındaki Whistler şehrinde yapılacaktır. Olimpiyat oyunları ve Paralimpik oyunlar Vancouver Organizasyon Komitesi (Vancouver Organizing Committee, VANOC) tarafından düzenlenir. Paralimpik Oyunlar 12 – 21 Mart 2010 tarihleri arasında planlanmıştır.
2010 Kış Olimpiyatları Kanada’nın ev sahipliği yaptığı üçüncü Olimpiyat olacaktır. Daha önce Kanada Montreal’de 1976 Yaz Olimpiyatları’nı ve Calgary’de 1988 Kış Olimpiyatları’nı organize etmiştir.
Oyunlar resmen Kanada Devlet Başkanı Michaëlle Jean tarafından açılacaktır.[2]
21. Kış Olimpiyatlarına ev sahipliği yapacak olan Vancouver, 2 Temmuz 2003’de Prag’da yapılan 115. Uluslararası Olimpiyatlar Komitesinde, aday sekiz şehir arasında seçilmiştir.

2010 Kış Olimpiyatları, ya da resmi adıyla XXI Kış Olimpiyat Oyunları 12 – 28 Şubat 2010 yılında Vancouver, British Columbia, Kanada’da düzenlenecek oyunlardır. Bazı yarışmalar yakındaki Whistler şehrinde yapılacaktır. Olimpiyat oyunları ve Paralimpik oyunlar Vancouver Organizasyon Komitesi (Vancouver Organizing Committee, VANOC) tarafından düzenlenir. Paralimpik Oyunlar 12 – 21 Mart 2010 tarihleri arasında planlanmıştır.

2010 Kış Olimpiyatları Kanada’nın ev sahipliği yaptığı üçüncü Olimpiyat olacaktır. Daha önce Kanada Montreal’de 1976 Yaz Olimpiyatları’nı ve Calgary’de 1988 Kış Olimpiyatları’nı organize etmiştir.

Oyunlar resmen Kanada Devlet Başkanı Michaëlle Jean tarafından açılacaktır.

21. Kış Olimpiyatlarına ev sahipliği yapacak olan Vancouver, 2 Temmuz 2003’de Prag’da yapılan 115. Uluslararası Olimpiyatlar Komitesinde, aday sekiz şehir arasında seçilmiştir.

Diğer Benzer Yazılar:


Norman Rockwell

Google yine önemli bir gün için yeni bir logo ile karşımızda : )

Norman Percevel Rockwell (d. 3 Şubat, 1894 –ö. 8 Kasım, 1978) Amerikalı ressam ve desinatör. Özellikle Amerikan gündelik hayatına dayalı sevimli, sıcak ve mizahi resimleri ile 40 yılı aşkın süre The Saturday Evening Post dergisinin kapaklarını hazırlayarak Amerikan popüler kültürüne damgasını vurdu.

Norman Percevel Rockwell (d. 3 Şubat, 1894 –ö. 8 Kasım, 1978) Amerikalı ressam ve desinatör. Özellikle Amerikan gündelik hayatına dayalı sevimli, sıcak ve mizahi resimleri ile 40 yılı aşkın süre The Saturday Evening Post dergisinin kapaklarını hazırlayarak Amerikan popüler kültürüne damgasını vurdu.

Devamını Oku

Diğer Benzer Yazılar:


İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti

Google yine her zamanki gibi özel günlerde logosunu değiştirmeye devam ediyor. İşte bugünde İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti günü için güzel bir logo ile karşımızda…

Avrupa Kültür Başkenti Nedir?

Avrupa Kültür Başkenti kavramı ilk kez, 1980’lerde ortaya çıkmıştır.
Dönemin Yunanistan Kültür Bakanı Melina Mercouri’nin önerisinin Avrupa Birliği Bakanlar Konseyi tarafından benimsenmesiyle Avrupa kültürüne değer katan, Avrupa’ya katkı sağlayan kentlere verilmeye başlanan bu unvana ilk kez 1985’te Atina sahip olmuştur.
Bu unvan, 1985-2000 yılları arasında AB’ye üye ülkelerin kentlerinden birine verilmiştir. 2000 yılına gelindiğinde ise, yeni bin yıl nedeniyle, Avrupa Kültür Başkenti unvanı hem aynı yılda birden fazla kente, hem de AB adayı olan ülkelerin kentlerine verilmeye başlanmıştır.
Avrupa Kültür Başkenti Projesi Tarihinde Bir İlk…
İstanbul’un, Avrupa Kültür Başkenti yolculuğu da, yeni bin yıl nedeniyle, AB adayı olan ülkelerin kentlerine Avrupa Kültür Başkenti unvanı verilme kararıyla birlikte başlamıştır.
1999 yılında, Avrupa Birliği, Avrupa Kültür Başkenti projesini AB’nin tam üyesi olmayan ülkeleri de kapsayacak şekilde genişletme kararı almasının ardından, konuyla ilgilenen bir grup sivil toplum gönüllüsü 7 Temmuz 2000 tarihinde bir toplantı düzenleyerek, İstanbul’un Avrupa Kültür Başkenti adayı olması için gerekli adımları atacak Girişim Grubu’nu kurmuştur.
Bugüne kadar Avrupa Kültür Başkenti programına katılan kentlerin arasında her zaman ya yerel, ya da ulusal bir yönetim bulunmuştur. İstanbul ise, ileride Avrupa Kültür Başkenti seçilmesinde de önemli bir kriter sağlayacak olan bu sivil toplum hareketiyle, bir ilki gerçekleştirmiş olmuştur.
Girişim Grubu, İstanbul’un Avrupa Kültür Başkenti olması için yerel ve merkezi yönetimin desteğini aldıktan sonra, üniversiteler ve diğer sivil toplum örgütleriyle de temaslar kurmuştur.
Avrupa Birliği ve bağlı organları ile iletişime geçilmiş; geçmiş yıllarda Avrupa Kültür Başkenti olmuş kentlere ziyaretler düzenlenmiştir. İstanbul’un, 2010 Avrupa Kültür Başkenti Olması 2005 yılının Mart ayında, Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan, yayınladığı genelgeyle Girişim Grubu’na destek vermiş ve tüm kamu kurumlarını ve sivil toplum kuruluşlarını, süreci desteklemeye davet etmiştir. Böylece Girişim Grubu, kamu desteğini de alarak, ancak sivil katılım ruhunu kaybetmeden yoluna devam etmiştir.
13 Aralık 2005 günü, Danışma Kurulu Başkanı, İstanbul Valisi, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı, Yürütme Kurulu Başkanı ve sivil toplum temsilcilerinden oluşan bir heyet, başvuru dosyasını Avrupa Komisyonu Eğitim ve Kültür Genel Müdürü’ne teslim etmiştir.
14 Mart 2006 günü, Avrupa’da kültür ve sanat alanında uzman yedi kişiden oluşan seçici kurulun önünde başarılı bir sunum gerçekleştirilmiştir. Kurul, 11 Nisan 2006’da, heyecanla beklenen kararı açıklamıştır. İstanbul, Macaristan’ın Peç ve Almanya’nın Essen kentleriyle birlikte 2010 Avrupa Kültür Başkenti olmaya hazır bulunmuştur.
Uluslararası seçici kurulun başkanı, ünlü İngiliz kültür adamı Sir Jeremy Isaacs, basın toplantısında, jürinin kararını şöyle açıklamıştır: (İstanbul’un) önerisinin hazırlanışında görülen, hem aşağıdan yukarı olan süreç hem de sivil toplumun etkin işlevi, kritik nitelikler olarak görülmüştür.
13 Kasım 2006 günü Avrupa Parlamentosu’nun görüşü ve Avrupa Birliği Kültür Bakanları Konseyi’nin onayıyla İstanbul’un, 2010 Avrupa Kültür Başkenti olduğu ilan edilmiştir.

Avrupa Kültür Başkenti kavramı ilk kez, 1980’lerde ortaya çıkmıştır.

Dönemin Yunanistan Kültür Bakanı Melina Mercouri’nin önerisinin Avrupa Birliği Bakanlar Konseyi tarafından benimsenmesiyle Avrupa kültürüne değer katan, Avrupa’ya katkı sağlayan kentlere verilmeye başlanan bu unvana ilk kez 1985’te Atina sahip olmuştur.

Devamını Oku

Diğer Benzer Yazılar:


Isaac Newton

Isaac Newton, (Gregoryen takvimi için: d. 4 Ocak 1643 – ö. 31 Mart 1727)(Jülyen takvimi için: 25 Aralık 1642-20 Mart 1726), İngiliz fizikçi, matematikçi, astronom, mucit, filozof. En büyük matematikçi ve bilim adamlarından biri olduğu düşünülür. Bilim devrimine ve heliyosentirizm’in gelişmesinde katkıları olmuştur.
Isaac Newton İngiltere’nin Lincolnshire kentinde doğdu. Çiftçi olan babasını, doğumundan üç ay önce kaybetmişti. Annesi ikinci kez evlendi. İkinci evlilikten üç üvey kardeşi olan Isaac Newton anneannesinde kalıyordu. On iki yaşında Grantham’da King’s School’a yazılan Newton, bu okulu 1661’de bitirdi. Aynı yıl Cambridge Üniversitesi’ndeki Trinity Koleji’ne girdi. Nisan 1665’te bu okuldan lisans derecesini aldı. Lisansüstü çalışmalarına başlayacağı sırada ortalığı saran veba salgını yüzünden eve haciz geldi.
Salgından korunma amacıyla annesinin çiftliğine sığınan Newton, burada geçirdiği iki yıl boyunca en önemli buluşlarını gerçekleştirdi. 1667’de taş aparmanı na öğretim üyesi olarak döndüğünde diferansiyel ve integral hesabın temellerini atmış, beyaz ışığı oluşturan renklere ulaşmıştı. Çekingenliği yüzünden Newton her biri bilimde devrim yaratacak nitelikteki bu buluşların çoğunu uzun yıllar sonra (örneğin diferansiyel ve integral hesabı 38 yıl sonra) yayınlamıştır.
Lisansüstü çalışmasını ertesi yıl tamamlayan Newton 1669’da henüz 27 yaşındayken Cambridge Üniversitesi’nde matematik profesörlüğüne getirildi. 1671’de ilk aynalı teleskopu gerçekleştirdi ve ertesi yıl Royal Society üyeliğine seçildi. Royal Society’e sunduğu renk olgusuna ilişkin bildirisinin eleştirilere hedef olması, özellikle Robert Hooke tarafından şiddetle eleştirilmesi üzerine Newton tümüyle içine kapanarak, bilim dünyasıyla ilişkisini kesti.
1675’de optik konusundaki iki bildirisi yeni tartışmalara yol açtı. Hooke makalelerdeki bazı sonuçların kendi buluşu olduğunu, Newton’un bunlara sahip çıktığını öne sürdü. Bütün bu tartışma ve eleştiriler sonucunda 1678’de ruhsal bunalıma giren Newton ancak yakın dostu ünlü astronom ve matematikçi Edmond Halley’in çabalarıyla altı yıl sonra bilimsel çalışmalarına geri döndü.

Isaac Newton, (Gregoryen takvimi için: d. 4 Ocak 1643 – ö. 31 Mart 1727)(Jülyen takvimi için: 25 Aralık 1642-20 Mart 1726), İngiliz fizikçi, matematikçi, astronom, mucit, filozof. En büyük matematikçi ve bilim adamlarından biri olduğu düşünülür. Bilim devrimine ve heliyosentirizm’in gelişmesinde katkıları olmuştur.

Isaac Newton İngiltere’nin Lincolnshire kentinde doğdu. Çiftçi olan babasını, doğumundan üç ay önce kaybetmişti. Annesi ikinci kez evlendi. İkinci evlilikten üç üvey kardeşi olan Isaac Newton anneannesinde kalıyordu. On iki yaşında Grantham’da King’s School’a yazılan Newton, bu okulu 1661’de bitirdi. Aynı yıl Cambridge Üniversitesi’ndeki Trinity Koleji’ne girdi. Nisan 1665’te bu okuldan lisans derecesini aldı. Lisansüstü çalışmalarına başlayacağı sırada ortalığı saran veba salgını yüzünden eve haciz geldi.

Devamını Oku

Diğer Benzer Yazılar:


E.C Segar’s Birthday

Elzie Crisler Segar, (d. 8 Aralık 1894, Illinois – ö. 13 Ekim 1938, Kaliforniya), ABD’li karikatürist. Segar’ın; en çok bilinen çalışması ilk kez 1929 yılında, Thimble Theatre çizgi serisinde küçük bir karakter olarak yayınlanan Temel Reis karakteridir.
Segar, Mississippi Nehrinin kenarındaki Illinois eyaletine bağlı Chester şehrinde doğup büyüdü. Ev tamir işlerinde çalışan babasının yanında, duvar kağıdı ve boyama işlerinde çocuk yaşlarda çalıştı. Yerel bir tiyatroda müzik eşliğinde gösterilen vodviller ve filmlerde davul çaldı. Burada film makinisti olarak iş buldu. 18 yaşında bir karikatürist olmaya karar verdi. 1000 $ karşılığında Cleveland, Ohio’daki W.L. Evans’tan mektupla öğrenim aldı. Segar; bu dönemde “Kandil ışığında geceyarısından, sabaha karşı üçe kadar ders çalıştığını” ifade etmiştir.
Segar, The Yellow Kid ve Buster Brown karakterlerinin yaratıcısı Richard F. Outcault ile tanışacağı Şikago’ya yerleşti. Outcault Segar’ı teşvik etti ve Chicago Herald gazetesine tanıttı. 12 Mart 1916’da Chicago Herald, Segar’ın bir yıl kadar süren ilk çizgi dizisi Charlie Chaplin’s Comedy Capers ‘ı yayınladı. 1918’de William Randolph Hearst’ün Chicago Evening American gazetesine geçti ve burada Looping the Loop karakterini yarattı. Segar aynı yıl iki çocuk sahibi olacağı Myrtle Johnson ile evlendi.
Evening American gazetesinin menajer editörü William Curley, Segar’ın New York’ta daha başarılı olacağını düşündü ve sanatçıyı Hearst grubunun King Features Syndicate şirketine gönderdi. Segar burada New York Journal gazetesinin Thimble Theatre band çizgi romanı için çizmeye başladı. 19 Kasım 1919’dan itibaren Segar; Olive Oyl (Safinaz), Castor Oyl ve Horace Hamgravy (Kabasakal) karakterini yarattı ve çizmeye devam etti. Ancak Ocak 1929’da Thimble Theatre’da Castor Oyl karakterinin kendisini bir adaya götürecek bir denizciye ihtiyaç duyması Temel Reis’i ortaya çıkaracaktır. Temel Reis’in ilk görüldüğü bantta kendisine denizci olup olmadığı sorulduğunda “Sen beni bir kovboy mu sandın?” diye cevap verir. Temel Reis Thimble Theatre bandının önüne geçerek popülaritesini artırır. Segar daha sonra J. Wellington Wimpy ve Eugene the Jeep karakterlerini de ekler ama Temel Reis (Popeye) artık en ön plandadır.
Uzun süreli hastalığı sonrasında Segar karaciğer hastalığından 43 yaşında öldü. Segar’ın uzun süreli asistanı Bud Sagendorf sanatçının işlerini iki yıl boyunca devam ettirdi.
1971 yılında Ulusal Karikatürcüler Derneği (National Cartoonists Society) sanatçının onurlandırmak için Elzie Segar Ödülü’nü (Elzie Segar Award) oluşturdu ancak 1999’dan sonra ödül verilmedi. 1977’de sanatçının doğduğu şehir olan Chester’da Segar’ın adı bir parka verildi. Bu parkta bronzdan yapılan Temel Reis heykeli bulunmakta ve 1980’den beri Geleneksel Temel Reis Pikniği ile film festivali ve çeşitli aktiviteler yapılmaktadır. 2006’da Chester’da “Temel Reis ve Arkadaşları Yolu” adında Segar’ın karakterlerinin heykellerinin yerleştirildiği bir yol açıldı. Chester’da birçok işyerine Segar’ın karakterlerinin adı verildi.
8 Aralık 2009 tarihinde arama motoru Google; Segar’ın 115. doğumgününü onurlandırmak amacıyla Segar’ın çizim stilini kullanarak Temel Reis karakterini ana sayfasına yerleştirdi.

Elzie Crisler Segar, (d. 8 Aralık 1894, Illinois – ö. 13 Ekim 1938, Kaliforniya), ABD’li karikatürist. Segar’ın; en çok bilinen çalışması ilk kez 1929 yılında, Thimble Theatre çizgi serisinde küçük bir karakter olarak yayınlanan Temel Reis karakteridir.

Segar, Mississippi Nehrinin kenarındaki Illinois eyaletine bağlı Chester şehrinde doğup büyüdü. Ev tamir işlerinde çalışan babasının yanında, duvar kağıdı ve boyama işlerinde çocuk yaşlarda çalıştı. Yerel bir tiyatroda müzik eşliğinde gösterilen vodviller ve filmlerde davul çaldı. Burada film makinisti olarak iş buldu. 18 yaşında bir karikatürist olmaya karar verdi. 1000 $ karşılığında Cleveland, Ohio’daki W.L. Evans’tan mektupla öğrenim aldı. Segar; bu dönemde “Kandil ışığında geceyarısından, sabaha karşı üçe kadar ders çalıştığını” ifade etmiştir.

Devamını Oku

Diğer Benzer Yazılar:


24 Kasım Öğretmenler Günü

Öğretmen; öğretme işini görev edinen kişiye denir. Öğretmenlik bir meslektir. Kişinin öğretmen olabilmesi için öğretmen yetiştiren bir okulu bitirmesi gerekir. İlkokullarda öğretmen sınıf öğretmenidir. Sınıfın bütün derslerini aynı öğretmen okutur. İlköğretimin ikinci kademesinde ve ortaöğretimde ders öğretmenliği vardır. Meslek okullarında dersler özel olarak yetiştirilmiş meslek öğretmenleri tarafından işlenir.
Eskiden öğretmene Muallim, öğretmen yetiştiren okula da Muallim Mektebi denirdi. Ülkemizde öğretmen okulu ilk kez 16 Mart 1848’de açıldı. Cumhuriyetin ilanıyla birlikte yurdumuzun her yanına yeni yeni okullar açıldı. Okul çağında olanlar bu okullarda okumaya başladı.
Atatürk, eğitimin, öğretimin yayılmasından, yaygınlaşmasından yanaydı. 1928 yılında Arap harflerinin kaldırılıp yerine bugün kullanmakta olduğumuz Türk harflerinin kabulü ile halkın yeni harfleri kısa sürede öğrenip daha çok yurttaşın okur – yazar olmasını sağlamak amacıyla yoğun bir çalışma başladı. Okuma – yazmayı yaygınlaştırmak için okul çağı dışındaki yurttaşlara okuma – yazma öğreten okullar açıldı. Bunlara Millet Mektepleri adı verildi.
Atatürk, Ulus Okulları dediğimiz Millet Mektepleri’nde yazı tahtasının başına geçerek dersler verdi. Bakanlar kurulu 11.11.1928 günü yaptığı toplantıda Ata’ya Ulus Okullar Başöğretmenliği sanını verdi. 24 Kasım Atatürk’ün Millet Mektepleri Başöğretmenliğini kabul ettiği gündür.
Öğrencileri, öğretmenleri, okulu çok seven Atatürk yurt gezilerinde okullara uğrardı. Sınıflara girer, sıralara oturur, ders dinlerdi. Öğrencilere sorular sorardı. Öğretmenlerle konuşur, her yerde öğretmenliğin üstün bir meslek olduğunu anlatırdı.
Atatürk, öğretmenlerin Ulusal Kurtuluş Savaşı’nda nasıl canla başla çalıştıklarını yakından izlemiştir. Yurdumuzun düşman tarafından paylaşıldığı sırada öğretmenler Öğüt Kurulları oluşturarak halka ulusal bağımsızlık, Ulusal Kurtuluş Savaşı düşüncelerini yayıyordu. Öğüt Kurulları dışında öğretmenler 14 eğitim kuruluşu ile birlikte Milli Kongre Cephesini kurdular. Milli Kongre Cephesi, düşmanların İzmir’i işgal ettikleri günlerde Sultanahmet Mitingi’ni hazırladı. Bu mitingin konuşmacılarından çoğu öğretmenlerdi.
Başöğretmen Atatürk, öğretmenlerin Ulusal Kurtuluş Savaşı’nda gösterdikleri etkinliği hep övmüştür. Atatürk yeni Türkiye’nin yaratılmasında öğretmenlere büyük görevler düştüğü inancındaydı. Çağdaş bir ulus olmamız için eğitimin yaygınlaşması gereğine inanıyordu. Bu nedenle Atatürk “Milletleri kurtaracak olan yalnız ve ancak öğretmenlerdir.” sözleriyle öğretmene verdiği önemi ve duyduğu saygıyı en güzel biçimde belirtmiştir. Atatürk’ün 100. doğum yıl dönümü olan 1981 yılında, 24 Kasımın her yıl Öğretmenler Günü olarak kutlanması kararlaştırıldı.

Öğretmen; öğretme işini görev edinen kişiye denir. Öğretmenlik bir meslektir. Kişinin öğretmen olabilmesi için öğretmen yetiştiren bir okulu bitirmesi gerekir. İlkokullarda öğretmen sınıf öğretmenidir. Sınıfın bütün derslerini aynı öğretmen okutur. İlköğretimin ikinci kademesinde ve ortaöğretimde ders öğretmenliği vardır. Meslek okullarında dersler özel olarak yetiştirilmiş meslek öğretmenleri tarafından işlenir.

Devamını Oku

Diğer Benzer Yazılar:


Water On The Moon

Google’dan ‘Water on the moon’ özel logosu!
Dünya arama devi Google, Nasa’nın ayda su bulduğunu açıklaması üzerine global bir doodle (özel logo) hazırlayarak bunu tüm dünyaya aktardı…
Amerikan Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA) Ay’da donmuş halde önemli miktarda su bulunduğunu açıklaması, Google’ı da harekete geçirdi. Tüm dünyada Google’ı ziyaret eden kullanıcılar, Ay’da suyun keşfedilmesini anlatan glabal doodle ile karşılaşıyorlar.
“GERÇEKTEN EVET, SU BULDUK”
NASA’nın Ay Kraterleri Gözlem ve Algılama Uydusu’ndan sorumlu araştırmacı Anthony Coleprete dün düzenlediği basın toplantısında “Gerçekten evet, su bulduk. Hem de az değil, önemli miktarda” demesi üzerine tüm dünyada, Ay’da su keşfedilmesinin ardından büyük bir heyecan daha başladı. NASA, Ay’da suyu ise, güney kutbu bombardımana tutarak buldu.
Google ise dünya tarihine geçecek bu anı es geçmedi. Global doodle’ı ile kullanıcılarını karşılayan Google, “Discovery of water on the moon” yani “Ay’da suyun keşfi” başlığı ile bunu kullanıcılarına duyurdu. Bu özel logoyu tıklayan kullanıcılar ise İngilizce olarak “water on the moon” (Ay’da su) aramasına otomatik olarak yönlendiriliyor.

Diğer Benzer Yazılar:


Barkod

Barkod ya da çizgi im, verilerin görsel özellikli makinelerin okuyabilmesi için çeşitli kodlama yöntemleriyle sunulmasıdır.
Orijinal olarak barkod, veriyi paralel çizgilerin genişlikleri ve boşlukları arasında saklardı, ama günümüzde noktasal şekiller, iç içe daireler ve görüntü içinde gizli şekiller gibi farklı türlerde de görülebiliyorlar.
Barkod, barkod okuyucu olarak da adlandırılan optik okuyucular ile okunabilir veya özel yazılımlarla görüntü içinden taranabilir. Barkod bilgisayara veri girişinin doğruluğunu ve hızını artıran Otomatik Tanıma Veri Toplama (OT/VT) uygulamalarında geniş bir kullanım alanı bulmaktadır.
Geleneksel olarak barkod kodlaması sadece rakamları sembolize ederken, yeni sembolojiler tüm ASCII karakter setine büyük harf ve daha fazlasını eklemiştir. Basit barkodların ihtiyaç duyduğu alana daha fazla bilgi sığdırma gereksinimi çizgiler yerine kare hücreleri içeren (bir tür İki boyutlu barkod) matrix kodların geliştirilmesine sebebiyet vermiştir. İçiçe kodlar iki boyutlu ve tek boyutlu kodların karışımıdır ve geleneksel tek boyutlu sembolojiyi birden fazla satır içerecek şekilde bir çerçeve içinde yeniden boyutlandırma işlemidir.

Barkod ya da çizgi im, verilerin görsel özellikli makinelerin okuyabilmesi için çeşitli kodlama yöntemleriyle sunulmasıdır.

Orijinal olarak barkod, veriyi paralel çizgilerin genişlikleri ve boşlukları arasında saklardı, ama günümüzde noktasal şekiller, iç içe daireler ve görüntü içinde gizli şekiller gibi farklı türlerde de görülebiliyorlar.

Barkod, barkod okuyucu olarak da adlandırılan optik okuyucular ile okunabilir veya özel yazılımlarla görüntü içinden taranabilir. Barkod bilgisayara veri girişinin doğruluğunu ve hızını artıran Otomatik Tanıma Veri Toplama (OT/VT) uygulamalarında geniş bir kullanım alanı bulmaktadır.

Devamını Oku

Diğer Benzer Yazılar:


Konfüçyüs

‘Konfüçyüs’ munzur (Çince: Kǒng Fūzǐ, 孔夫子’den latinceleştirilmiştir) “Üstad Kong” Çince 孔子, Kǒng Zǐ, Wade-Giles: K’ung-tzǔ. Çinli filozof, M.Ö. 551 – M.Ö. 479 tarihleri arasında, Doğu Zhou Hanedanlığı döneminde yaşadığı sanılmaktadır. Kong Qiu (Wade-Giles: K’ung Ch’iu) adı altında, Lu devletinin Qufu şehrinde (günümüzde Shandong eyaleti) ve aynı şehirde vefat etmiştir.

Öğretisinin ana teması insancıl düzendir. Buna ulaşmanın yolunun diğer insanlara saygı ve atalara hürmet etmekten geçtiğini belirtmektedir. Konfüçyüs „Yüce“ (君子 junzi), mükemmel manevi insan olarak anılmaktadır. Yüce/iyi insan, ancak dünya bütünüyle uyum içinde yaşayan insandır: “Ahlaki varlığımızın tüm dünya düzeniyle uyum içinde olma noktasına erişmesi”, insanın ulaşabileceği en büyük amaçtır. “Uyum, denge ve iç huzura erişmenin yolu Konfüçyüs’e göre eğitimden geçer”.

Devamını Oku

Diğer Benzer Yazılar: