27.09.2015 tarihinde Çin’e geleli tam bir ay oldu. Dün yazma fırsatım olmadığı için şimdi yazıyorum. Açıkçası burada yaşamakta pek zorluk çekmedim, çekmiyorum da. Bu 1 ay zaman içerisinde neler gördüğümü, yaşadığımı yazacağım.
Ulaşım;
Burada insanların çoğu bisiklet kullanmaktadır. Bisikletlerin %90 akülüdür. İnsanlar gezerken, çocuğunu okula bırakırken, bir şey taşırken sürekli akülü bisikletlerini kullanırlar. Yolda yürürken baya dikkat etmeniz gerekiyor. Çünkü her yerden bisiklet hızlı şekilde geliyor duymuyorsunuz da. Bu yüzden sağınıza solunuza dikkat edin.
Yollarda sürekli motosiklet taksitleri göreceksiniz. Tabi ilk gördüğünüzde taksi olduğunu anlamıyorsunuz çünkü sıradan bir motor görünümünde. Sağda solda yolcu bekliyorlar. Gideceğiniz yere daha hızlı gitmek istiyorsanız motorcunun arkasına oturarak gidebilirsiniz. 🙂
Sık sık burada otobüste kullanıyorum. Eğer otobüs kartınız yoksa 2 RMB (yuan) fiyatına binebilirsiniz. Kartı olmayanlar girişte kart okuma cihazının yanında para atma kısmına parasını atıyor. Eğer sık sık otobüse bineceksiniz kart almanızda fayda var. Karta en az 50 RMB yüklemelisiniz. Otobüste basacağınız ilk 14 basışta 2 RMB para çekiyor. Ondan sonra diğer basışlarda 1 RMB para çekmektedir. Bu olay her ayın başında tekrarlanıyor 🙂 Buradaki otobüsler gerçekten çok kötü. İstanbul’da yaşayan biri olarak otobüsü kıyaslayınca burada otobüsü hiç beğenmedim, resmen dökülüyor. Ama buradaki otobüslerin tek güzel tarafı klimalarının gerçekten çok iyi olmaları. Çin’de hiç bir yerde kapalı klima görmezsiniz. Hatta klimalar o kadar çok açık ki önünden geçtiğinizde direk o soğuğu hissediyorsunuz sıcak havalarda. Otobüsler arka kapı yoktur. Sadece ön kapı ve orta kapı vardır 🙂 Arka kapı neden yok çünkü otobüse girdiğinizde arka tarafa ilerlediğinizde büyük bir tümsek çıkıp arkaya oturuyorsunuz.
Buradaki metroyu gördükten sonra İstanbul’daki metro hiç bir yere gitmiyormuş dedim. Buradaki metroya ilk bindiğinizde inanılmaz karışık gelebilir inanın bana. Aşağıdaki resimde de görebildiğiniz gibi metroda 8 tane hat var. Bu hatlar renk renk belirtilmiş. Örneğin; 3. hattan 5. hatta gitmek için bazı duraklarda gideceğiniz hatta geçmeniz gerekmektedir. Biraz daha detaya inelim 🙂 Bu hatları değiştirirken bazen karşı tarafa direk geçiyorsunuz bazen de merdivenlerden alt kata veya üst kata çıkıyorsunuz. Buradaki metro iki katlı ve bazı duraklarda yan yana 3 tane tren görebilirsiniz. Eğer Guangzhou’ya gelirseniz telefonunuzda “Explore Guangzhou” programını indirin. Bu program sayesinde gideceğiniz yere hangi hattan gidip, hangi durakta inip tren değiştirilir gibi konuda büyük kolaylık sağlamaktadır. Metronun kapısı açıldığında eğer içerdeyseniz biran önce çıkmaya çalışın yoksa çıkamazsınız. Burada ilk önce inenlere yol ver huyu yok. Herkes deli gibi omuz atıyor, bende bunlardan biti oldum yapacak bir şey yok 🙂 Metro hakkında söyleyeceğim son şey ise, metroya girişte kart basıyorsunuz ve jeton atıyorsunuz. Birde gittiğiniz yere ulaştıktan sonra metro çıkışında kartınızı okutuyorsunuz veya jetonunuzu atıyorsunuz. Yani iki kere para vermiş oluyorsunuz. Buradaki sistem gideceğiniz yol kadar para ödetmektedir.
Taksiler burada oldukça ucuz. Yani 4 kişi taksiye binerseniz kişi başı fazla para tutmamış olur ve gideceğiniz yere hızlı gitmiş olursunuz. Tabi boş taksi bulursanız binin 🙂 Genellikle boş taksi bulmak zor. Özellikle yağmurlu havalarda taksi bulmaya çalışırsanız hata edersiniz. Bazı taksiciler yol ayırt ediyor. Örneğin burada arkadaşlarla bir yere gidecektik. Gideceğimiz adresi söyledik almadı bizi 🙂 Taksiler 10 RMB ile başlar. Her 1 km’de bir 2.60 RMB artar.
Yol kenarında üstünü aşağıya indirip tuvaletini yapan çocuk görürseniz şaşırmayın 🙂 Burada sevmediğim olaylardan biri şu; buradaki insanlar uzun uzun kornaya basmayı çok seviyor. Önünde uzun bir araç trafiğinin olduğunu gördüğü halde uzun uzun kornaya basıyor. Sanki kornaya basıldığında yol açılıyor anlam veremedim.
Burada yolda sağdan soldan birden araba, otobüse, bisiklet, motor çıkıyor. Hiç yol verme sırası filan görmedim. Kafayı ilk kim çıkarırsa yol hakkı onun galiba burada 🙂
Alışveriş;
Marketler bir çok şey Türkiye’ye göre pahalı gibi geldi. Örneğin; Nescafe paket kahvelerden alacağım. İçinde 12 tane olan kutu fiyatı 48 RMB. Büyük marketlerde her ülkeden yiyecekler var. Bu yiyeceklerin önünde hangi ülkeden geldiğine ait bayraklar var. Bunlar gerçekten pahalı. Tabi buradaki çalışma şartı, kazançları da ona göredir. Okul kenarında sıradan bir bakkaldan 8 RMB fiyatına kızılay limonlu soda aldım. Türkiye’deki fiyatıyla alakası yok. Tabi buraya ülke dışından gelen her şey genellikle pahalı. Alacağınız şeyin eğer kendi ülkesinin yapımı da varsa o ucuzdur. Ama her ucuz olanı almayın 🙂
Şuan aklıma ilk gelenler bunlar. Zaman buldukça yazılar paylaşacağım. Çin’e gelecek olanlar ve gelmeyi düşünenler takipte kalın 🙂
Diğer Benzer Yazılar: