WordPress’te Etkin More Kullanımı

WordPress ile blog tutmanın en süpersonik özelliklerinden biri, şu more olayıdır. Bilmeyenler için kısaca anlatmam gerekirse more olayı;

  • Ziyaretçinin yazının tamamını okuması için yazının kendi sayfasına gitmeyi gerektiren bir sistemdir.
  • Yazıların toplu olarak gösterildiği yerlerde (örn. anasayfada, kategori sayfalarında, arşiv sayfalarında vb.) “Yazının devamını okumak için tıklayın.” gibisinden bir şeyler söyleyen bir bağlantı gösterir. “Seksi fotoğrafları için tıklayınız.” ile benzerliği dolayısıyla dalga konusu olabilir, siz bakmayın onlara.
  • Kullanımı şu şekildedir: Yazıyı yazarken dilediğiniz yere <!–more–> ifadesini koyarsınız (zengin metin editöründe değil, kod görünümünde) ve anasayfada bu ifadeyi koyduğunuz yerden sonrasını okumak için ikinci maddede belirttiğim yazı çıkar.
  • Bu arada Blogger‘cılar üzülmesin, Blogger için de bu olayın benzerini yapılabiliyor: Şurayı okuyun.

Bu olayın (etkin kullanımında görülen) yararları:

  • Okuyucuda bir merak, dolayısıyla istemsiz bir sempati oluşturmak.
  • Sitenizin tekil ziyaretçilerinin daha çok sayfa gezmesini, dolayısıyla sitede daha çok zaman geçirmesini sağlamak.
  • Yukarıdaki maddeyle bağlantılı olarak blog’unuza koyduğunuz reklamların daha çok gösterilmiş olmasını sağlamak
  • Anasayfa, kategori sayfası gibi sayfaların kısa kalmasını sağlamak: Bol bol resim koyduğunuz upuzun birkaç yazı, bu sayfaların yüklenme sürelerini ve boyunu çok uzatacaktır. İki uzama da ziyaretçinin sinirini bozar.
  • Ziyaretçide -yine istemsiz olarak- “Yazıya özel sayfadayım, yorum yapma bölümü de altta.” düşüncesi oluşur, dolayısıyla yazılarda alacağınız yorum sayısının artabilir. Yazınız yorum yapılması istenecek tipte bir yazı değilse yorum almayabilir de tabii.

Yalnız bu olayın cılkını çıkarmak da mümkün. Şöyle ki:

  • Yanlış Düşünce #1: Yazının ilk paragrafından hemen sonra more koymak ziyaretçiyi kıl edebilir. Hele ki ziyaretçi more’a tıkladıktan sonra yazının geri kalanının bir resimden, bir cümleden, kısa bir paragraftan oluştuğunu veya (en kötüsü) yazının devamında hiçbir şey olmadığını görmesi (Yazının en sonuna more koyarsanız bunu gerçekleştirebilirsiniz.), ziyaretçiyi siteden soğutur.
  • Yanlış Düşünce #2:Excerpt kullanmak da ziyaretçiyi sinir edebilir, üstelik yazının şeklini şemalini bozabilir. Öncelikle excerpt nedir ve sürekli kullanımı nasıldır onu söyleyeyim:
    • Excerpt (okunuşu: eksörpt veya eksöğpt); yazının -bir nevi- özetidir. WordPress‘in varsayılan ayarlarının belirttiği şekilde, yazılan ilk 55 kelimeyi alır ama 55 kelimeden önce more kullandıysanız, more‘a kadar olan kelimeleri içerir. Ama öyle bir özettir ki, WordPress excerpt’leri XHTML kodlarından yoksundur. Yani siz yazının başına resim/video koymuşsunuz, ilk 55 kelimeden birkaçını kalınlaştırıp italik yapmışsınız… Bunların hiçbirini algılamaz, düz yazı gösterir. Hatta ikinci paragraf falan da dahil olmaya kalsa bile tanımaz etmez, iki paragrafı birleştirir.
    • Excerpt’ün sürekli kullanım hatası şu şekildedir. Tema dosyalarından index.php‘de <?php the_content(‘Yazının devamını okumak için tıklayın’); ?> kodu bulunur ve bu <?php the_excerpt ?> olarak değiştirilir. Bu şekilde anasayfadaki yazılar otomatik olarak özet halini alır, hoş durmaz.
  • Yanlış Düşünce #3: “Her zaman more kullanmalıyım.” diye bir düşünce vardır. Saçmalamayın.
  • Yanlış Düşünce #4: “Çok uzadı, artık more kullanayım.” mantığı da her zaman doğru değildir. Ziyaretçinin merakını daha cezbetmediyseniz, cezbedene kadar more kullanmayın.
  • Yanlış Kullanım: XHTML kodlarının ortalarında more kullanmayın. Örneğin bir şey listelerken 25 maddelik listenin 15. maddesine more koymaya kalkarsanız örneğin anasayfanın XHTML geçerliliği kaybolur, çünkü anasayfada başlayan <ul> etiketinin sonu (</ul>) anasayfada değil, yazıya özel sayfada olacaktır. Daha da kötüsü, “…hede hödö hüdü hüdü hobare cübürgek…” şeklinde giden ve hüdü’lerin olduğu kısmı kalınlaştırdığınız bir yazıda, hüdü’lerin ortasında more kullanırsanız sayfanın geri kalanı kalın olacaktır, çünkü tarayıcınız sayfayı işlerken, başlayan <strong> etiketinin kardeşi olan </strong>‘u görene kadar önüne geleni kalınlaştıracaktır. Haliyle </strong>‘u anasayfada bulamayınca da anasayfanın sonuna kadar her yazı kalın kalabilir.

Peki more olayını iyi şekilde kullanmak nasıl olacak?

  • Ziyaretçinin kendini yazıya kaptırmasını bekleyin. Eğer uzun sayılabilecek bir yazı yazdıysanız more’u bu yazının ortasında kullanmanız yerinde olacaktır. Örnek: Bir roman okuyorsunuz ve fena halde sardı. Romanın baş kahramanı şatonun kapılarını açınca çok kötü bir sürprizle karşılaşacak. Kapıyı açtığını anlatan cümle de sayfanın en son cümlesi. Böylesi bir heyecan ve merak anında sayfayı daha hızlı çevirirsiniz, değil mi?
  • Ziyaretçi gibi düşünün. Eğer yazının more‘dan sonraki kısmı ziyaretçinin ilgisini çekmeyecekse, more‘dan önceki kısım zaten yazıda anlatılmak isteneni anlatıyorsa ve ziyaretçimiz biraz üşengeçse more‘dan sonrasını okuma ihtiyacı hissetmeyecektir, bu da yazının geri kalanının daha az okunmasına neden olur, yazının geri kalanını boşuna yazmışsınız gibi durur. Yanlış Düşünce #3‘te “Saçmalamayın.” dememin nedeni buydu.

More‘u bu şekilde kullandığınızda hem ziyaretçiler memnun kalacaktır, hem de siz.

Diğer Benzer Yazılar:


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir